26 Şubat 2009 Perşembe

boşluktan ne yapacağını bilememe

Evet,bu başlığı yazabildiğime ben de çok şaşırıyorum.Tatil,boş zaman diye yırtınan ben bir anda haftada 9 saat dersle boş kalınca sudan çıkmış balığa döndüm.Evde otursam sıkılıyorum, dışarıda yapacak birşey yok hava soğuk çünkü, fazla boş kalınca da yapmam gerekenleri de yapacak şevk kalmıyor bende, alışmışım yoğunluğa ,koşuşturmaya..
Ben de dedim madem boşluktan bunalıyorsun özlem sen kaşındın paran da yok,kalk iş ara..Tabi bu krizde iş bulmak ne kadar kolay olursa..Başvurdum bi kaç yere olursa ne ala olmazsa da çok da umrumda değil, mezun olana kadar bu konuda stres yapmayacağım..

Maslow Teorisi - İhtiyaçların Hiyerarşisi


Hani insanların istekleri hiç bitmez ya, şunu yesem,bunu giysem,buraya gitsem..Onları yapınca başka şeyler arar; bir iş bulsam,çok para kazansam ,zengin olsam, azıcık para da kazanınca başlar kariyer peşinde koşmaya, başarmak ,takdir edilmek ister.. Hiç bitmez bu istekler,herşeyi ister insanoğlu..Bitmek tükenmek bilmez bir enerjiyle isteyecek bir şeyler bulur,bunları gerçekleştirmek için kendini yorar ,yıpratır,başaramazsa depresyona girer...

Abraham Maslow , insani ihtiyaçları kategorize etmiş, hepimizin ilkokuldan hatırladığını sandığım besin piramidine benzer bir piramit çıkmış ortaya.İşte size Maslow'un ihtiyaçlar hiyerarşisi teorisi:

"Maslow teorisi, insanların belirli kategorilerdeki ihtiyaçlarını karşılamalarıyla, kendi içlerinde bir hiyerarşi oluşturan daha 'üst ihtiyaçlar'ı tatmin etme arayışına girdiklerini ve bireyin kişilik gelişiminin, o an için baskın olan ihtiyaç kategorisinin niteliği tarafından belirlendiğini sözkonusu etmektedir. Maslow'un kişilik kategorileri kendi aralarında bir dizilim oluştururlar ve her ihtiyaç kategorisine bir kişilik gelişme düzeyi karşılık gelir. Birey, bir kategorideki ihtiyaçları tam olarak gideremeden bir üst düzeydeki ihtiyaç kategorisine, dolayısıyla kişilik gelişme düzeyine geçemez.

Maslow, gereksinimleri şu şekilde kategorize etmektedir.
1. Fizyolojik gereksinimler
2. Güvenlik gereksinimi
3. Ait olma gereksinimi
4. Sevgi, sevecenlik gereksinimi
5. Saygınlık gereksinimi
6. Kendini gerçekleştirme gereksinimi

Maslow'a göre birey için o an baskın olan gereksinimler hangi kategoriye ait gereksinimler ise, diğer deyişle günlük etkinlikleri ağırlıklı olarak hangi gereksinimleri doyurmaya yöneliyorsa, kişilik gelişmişlik düzeyi de onun istencinden ya da seçiminden bağımsız olarak bu gereksinim kategorisine karşılık gelen düzeyde bulunacaktır.

Belirli bir kategorideki gereksinimler tam olarak karşılanmadan kişi bir üst düzeydeki kategorinin gereksinimlerini algılamaz, böyle gereksinimleri yoktur. Örnek olarak günlük olarak karnını doyurabilen fakat güvenlik içinde bulunmayan, kendini sürekli olarak olası bir tehdit altında algılayan bir insanın, dünya görüşünü geliştirmek için kitap okumak gibi bir gereksinimi yoktur.

Belirli bir gereksinim kategorisindeki gereksinimlerin karşılanması durumunda kişi, bir üst kategorideki gereksinimleri karşılamaya yönelecektir. Bu durum kişilik gelişme düzeyini de bir üst düzeye sürükleyecektir."


Kaynak:Vikipedia





21 Şubat 2009 Cumartesi

Kitap Tanıtımı - Jane Eyre

Bundan sonra okudugum kitapları size de tanıtmaya karar verdim.İlk tanıtacağım kitap son okuduğum "Jane Eyre".Bu kitap "Bronte kardeşler" olarak bilinen üç yazar kardeşin en büyüğü olan Charlotte Bronte tarafından yazılmıştır.Jane Eyre adlı bir kızın, çocukluğundan itibaren başından geçenleri anlattığı kitap, daha sonra çok güzel bir aşk romanına dönüşmektedir.Yalnız, yazar herşeyi öyle gizemli anlatmakta ki , sürekli bir merak hali uyandırmakta ve asla sıkmamaktadır.Şahsen ben 650 sayfalık kitabı birkaç gün içinde bitirdim.




Size kitabın arkasındaki açıklamayı da sunayım:

" Jane Eyre, ürpertici, fantastik ve doğaüstü öyküyü anlatan Gotik Roman geleneğine ait olan bir eserdir.Horace Walpole, M. G. Lewis ve Ann Radclif bu edebi türün kullanıcıları arasında yer alıyordu. Jane Eyre, Gotik Roman geleneğinde olduğu gibi bir belirsizlik içermektedir, ancak talihsiz ama galip Jane'in anlatıcılığıyla okuyucuyu cesaretlendirerek bu belirsizlikten uzaklaştırmaya başlar.Jane Eyre' de sembollerin sık olarak kullanımı, içeriğine bir de şiirsel güç katar.Örneğin, Bertha'nın duvağındaki gözyaşı, Rochester'ın hem gerçek karısına hem de nişanlısı Jane'e ihanetini sembolize eder.Bir süre sonra roman, kaba tavırlı olan ve güçlü iradeli bir kadını tanımlamak için eleştirilmiştir, ancak 19. yy. İngiltere'sinde kadın hayatının açığa vurulması, bu dönemde büyük ilgiyle konularda işlenmiştir.

Bronte kardeşlerin dehasını Emily Bronte "Uğultulu Tepeler" romanında gösterdiği gibi Charlotte Bronte de "Jane Eyre" de bu dehanın aynı kuvvette bir başka eserini yaratmıştır."


20 Şubat 2009 Cuma

Bir Garip Halet-i Ruhiye

Bir seyi cok istemek,ama bir yandan da ondan tiksinmek..Son gunlerde cok sık hissediyorum bunu.Bir sey yapmak,yemek,izlemek;bir anda aklıma dusuyor,sonra dusunuyorum hic birsey ifade etmiyor bana o seyi yapmak,midem bulanıyor,zaten basım da bin ton nasıl kaldıracagım kendimi buradan diyorum vazgeciyorum.
Ama bu usengec insan iki dakika sonra kalkıp bulasık yıkamaya falan baslıyor,bir yandan kendimi durduramıyorum,cunku icimde acayip bir istek var bir duzen kurmaya,bu karmasayı ortadan kaldırmaya ama gereken şevk ani bir sekilde gelip beni huzursuz edip,yine geldigi gibi gidiyor.Bu gelgitlerden cok yorulmaya basladım,resmen fizyolojim ve psikolojim catısma halinde.Hastayım deyip yatıyorum,zar zor bir saat uyuyup uyanıyorum,
bir adacayı icip yarattıgı doping etkisiyle alısveris yapmaya kosuyorum.Tabanlarım patlamıs bir durumda eve geliyorum,sonra yine bir hastalık hali..
Dusunuyorum da ben bu ev sınırlarında kendimi hasta hissetmeye baslıyorum galiba.Dısarıdayken turp gibiyim masallah.Sanki bir kafese tıkılmısım gibi,ufacık bir oda,artık bana sıkıcı gelen,icimi daraltan bir suru esya..
Sıkılıyorum kendime bir cay yapayım diyorum,ama mutfaga girmek icin engel atlama konusunda kendimi gelistirmis olmam gerek zira sandalyeler orada burada koca daglar gibi duruyor onumde.Girmeyi basardıktan sonra da priz konusuna bir cozum bulmalı,cunku o kadar iyi bir elektrik tesisatı var ki evde prizler tek tek yanıyor..Evdeki bu müşküllerin yanında bir de surekli gidip gelen basagrıları,bir kac gundur beni yalnız bırakmamaya and icmis mide bulantıları ve kroniklesmis boyun agrım da eklenince,kendimi ufaktan bir cehennem icinde buluyorum.Bunu soyler soylemez de kendimi cok kotu hissediyorum,cunku sukursuzluk yaptıgımın farkındayım.Bircok ogrencinin ulasamadıgı bir konfor icinde yasıyorum,yedigim onumde yemedigim arkamda,giymedigim milyon tane kıyafetimden dolabım dolup
tasmakta..
Medcezir halim bu yazıdan bile anlasılıyor,nasıl kurtulurum bu cekimden bilmiyorum..
Umuyorum ki bir an once kendime gelmeyi basarırım..

18 Şubat 2009 Çarşamba

The Cure - Friday I'm in Love

The Cure grubunun cok sevdigim , canlı canlı dinlemek serefine nail oldugum , her daim nesemi yerine getiren , zıp zıp zıplamama sebep olan parcasını paylasmak istedim.
İste sozleri:

I don't care if monday's blue
tuesday's grey and wednesday too
thursday I don't care about you
it's friday I'm in love

monday you can fall apart
tuesday wednesday break my heart
thursday doesn't even start
it's friday I'm in love

saturday wait
and sunday always comes too late
but friday never hesitate...

I don't care if monday's black
tuesday wednesday heart attack
thursday never looking back
it's friday I'm in love

monday you can hold your head
tuesday wednesday stay in bed
or thursday watch the walls instead
it's friday I'm in love

saturday wait
and sunday always comes too late
but friday never hesitate...

dressed up to the eyes
it's a wonderful surprise
to see your shoes and your spirits rise
throwing out your frown
and just smiling at the sound
and as sleek as a shriek
spinning round and round
always take a big bite
it's such a gorgeous sight
to see you in the middle of the night
you can never get enough
enough of this stuff
it's friday
I'm in love


bu da dinlemek isteyenler icin linki: (Yazının başlığına tıklayarak da ulaşabilirsiniz. )

saygılar sunarım efenim...


Edit:Şarkıyı dinlemek icin sol taraftaki playlist'i de kullanabilirsiniz...

ne okumalı, nasıl karar vermeli ??

Kitap okumak istiyorsunuz,ama ne okusanız acaba aklınıza bir sey gelmiyor.Alakasız zamanlarda aklınıza bir suru kitap ismi gelirken,simdi hepsi ucmus gitmis!! Boyle bir durumda ne yaparsınız?
Ben genelde kutuphaneye gidip, butun raflar arasında soyle bir tur atıyorum.Kutuphane beni oyle mutlu eden bir yer ki..Bazen cok enteresan kitaplar kesfediyorum.Bazen de ilgimi ceken hicbir sey bulamıyorum.
Az once yine bi kitap krizine tutuldum ve bu sefer daha kolay bir yol seceyim,bir de google'da arama yapmayı deneyeyim dedim.Amma velakin su internet aleminde,size kitap seciminde adam akıllı yol gosterecek bir site yok.Bazı forumlarda bazı konularda kitaplar tavsiye etmis insanlar.Ama acıklayıcı birsey yok.
Ben de dusundum ki keske soyle kitap ansiklopedisi gibi bir site olsa,kategorilere gore kitaplar ayrılsa,konusu hakkında bir acıklama olsa,kullanıcılar her kitap hakkında yorum yapsa ve oy verse,her kategoride en cok begenilen kitapların istatistigi yayınlansa,belli bir kategori tercihi olmayan kisilere site uzerinde en yuksek oy almıs kitaplar onerilse,(son bir hafta icinde,son bir ayda ve tüm zamanlar icin gibi) ne guzel olurdu.
E peki ozlem ne bicim bilgisayarcısın keske diyecegine yapsana diyenlere de soyle bir cevabım var: " boynum agrıyor azizim ,yoksa dukkan senin:)) "
Herneyse saka bir yana, yavastan boyle bir arastırma yapmaya karar verdim.Kitap taraması ve sınıflandırma yapmak gerek, her kategoride 10-15 kitapla baslansa, sonradan sayı daha da arttırılır.Kullanıcılardan gelen oneriler dogrultusunda yeni kitaplar eklenir.
Guzel olmaz mı yaaa???